“`html

Milli Eğitim Bakanı Tekin: “Eğitimde Kendi Modelimizi Üretebiliriz”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Türk halkına, öğretmenlere ve akademisyenlere olan güvenini vurgulayarak, “Eğitimde her alanda kendimize ait bir model geliştirebilen bir ülkeyiz, bir milletiz.” şeklinde ifade etti.

Tekin, İÇDAŞ Koca Yusuf Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen AKP Çanakkale İl Başkanlığı’nın 8. Olağan Kongresi’nde yaptığı konuşmada, AKP öncesi dönemde Türkiye’nin ekonomik durumunu hatırlatarak, o dönemdeki gecelik repo faizlerinin %7,500 civarında olduğunu aktardı.

Bakan Tekin, 1989 ile 2002 yılları arasında 11 farklı hükümetin görev aldığına dikkat çekerek, şunları belirtti:

“Hükümetler arası koalisyonlar, pazarlıklar ve tartışmalar… 12 Eylül dönemini bir kenara bırakıyorum, ama 1989-2002 arasını açıklıyorum. Bu süreçte TBMM’de kurulan bir hükümet, Anayasa Mahkemesi tarafından yok sayıldı. Aynı şekilde, kurulmuş bir koalisyonun bir partisinin milletvekilleri, başka bir güç tarafından istifa ettirilerek hükümeti devirdi. Böyle bir durumda ülkenizin ekonomisi, can güvenliği veya temel hakları güvence altında olamaz. İşte biz böyle bir Türkiye’yi deneyimledik.”

“Bugün Türkiye’de Derslik Başına Öğrenci Sayımız 20’lerde”

1990’lı yıllarda insanların doktor ve eczane önlerinde saatlerce beklediğini hatırlatan Tekin, şunları söyledi:

“2001 yılında dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, ‘Cumhuriyet’in 100. yılına mektuplar yazalım.’ diye bir projeyi hayata geçirdi. Cumhuriyet’in 100. yılında Milli Eğitim Bakanı olarak bu projeye dahil oldum ve bu kapsamda yazılan mektuplar bana ulaştı. Eğitim konusundaki zorlukları dile getiren mektupları okudum.”

“Öğretmenlerimiz, Cumhuriyet’in 100. yılında 40 kişilik sınıflarda ders vermek istediklerini belirtiyorlardı; o dönemde 70-80 kişilik sınıflarda eğitim veriyorlardı. Şimdi Türkiye’de derslik başına öğrenci sayısı 20’lerde. Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Bu ülkenin ana meselesi eğitimdir. Eğitime yapılan yatırım, geleceğe yapılan yatırımdır.’ diye ifade etti. Eğer ona destek olmasaydınız, bunu başaramazdık.”

“Türkiye’de Örnek Gösterilebilecek Okullardan Fazlası Var”

Bakan Tekin, Türkiye’de, örnek gösterilen ülkelerden daha iyi okullar bulunduğunu belirtirken, “BM’nin raporlarına göre, Türkiye dünyada neredeyse tüm sınıflarında akıllı tahta bulunan tek ülke.” dedi ve bu başarıyı bir aile gibi birlikte gerçekleştirdiklerini sözlerine ekledi.

Çocukların tarihi doğru öğrenmelerini ve atalarına sahip çıkmalarını istediklerini dile getiren Tekin, şöyle devam etti:

“İstiyorum ki çocuklarımız bu ülkenin medeniyet değerlerine sahip çıksınlar. Demokrasiye, hukuk devletine, temel hak ve özgürlüklerin önemine inansınlar ve bunları korusunlar. Tüm çocukların, Alevi, Sünni, Türk, Kürt ayrımı olmaksızın birbiriyle kardeşçe dayanışmasını temin edeceğiz. Eğitim yoluyla yapmaya çalıştığımız şey de budur. Eleştiriliyor olmam önemli değil; benim amacım kardeşliği pekiştirmek.”

“Bu yıl eğitim-öğretim dönemine başlarken, Milli Birlik Şuuru ile Çanakkale’den Gazze’ye başlatmış bulunuyoruz. Bazı eleştirmenler, ‘Çanakkale ile Gazze’nin ne ilgisi var?’ diye soruyor. Aslında, Çanakkale ruhu, bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir sembolüdür ve biz Türkiye Cumhuriyeti olarak zulme maruz kalanların yanında olmalıyız.”

Bakan Tekin, kendisine yöneltilen eleştiriler hakkında da konuştu ve “Diyorlar ki, ‘Gidin başka bir ülkenin modelini alın ve Türkiye’ye uygulayın.’ Türk insanına, eğitimcilere ve akademisyenlere güveniyorum. Eğitimde kendi modelimizi üretme kapasitesine sahip, güçlü bir milletiz. Onlar Türkiye’nin model olamayacağını söylese de, Türk milleti neden diğer ülkelerin yöntemlerini kabul etsin?” dedi.

AKP iktidarının ilk dönemlerinden itibaren gerçekleştirilen PISA ve TIMSS değerlendirmelerinde Türkiye’nin her zaman gelişim gösterdiğini belirten Tekin, 2024’te TIMSS sonuçlarında Türkiye’nin Avrupa birincisi olacağını açıkladı.

Türkiye’nin eğitimde OECD ülkeleri arasında ilk beşte yer aldığını ifade eden Tekin, şu değerlendirmelerde bulunarak,

“Bu süreçte, değerlerimizi çocuklarımıza aktarmayı da ihmal etmemeliyiz. Ben, kaliteli bir bilim insanının kendi milletinin değerlerine yabancılaşmasını istemiyorum. Amacım, çocuklarımızın hem kendi kültürel değerlerine sahip hem de bilim dünyasında rekabet edebilecek bir düzeye ulaşmalarıdır.”

“`